Günümüzde silahlı kuvvetlerin vazgeçilmezi olan ve havacılık alanında yapılan yatırımlarda önemli bir paya sahip olan İnsansız Hava Araçları (İHA)’nın şu anki halini alması aslında çok uzun bir süreç sonunda gerçekleşmiştir.
Tesla’nın Deneyi İlham Kaynağı Oluyor
1898 yılında Tesla, New York’ta yaptığı deneyle tüm dünyanın dikkatini üstüne çekmişti. Tesla bu deneyde, suyla dolu bir platformun üstünde duran uzaktan kumandalı bir tekneyi seyircilerin verdiği talimatlarla uzaktan kontrol ederek askeri uzmanların, bu sistemi havacılık alanında nasıl uygulayacakları konusunda zihinlerinde bir fikir oluşturdu. Bunlardan birine örnek verecek olursak, 1898 Amerika-İspanya Savaşı’nda Amerikan ordusu, hava faaliyetlerinde kamera kitleri kullanarak ilk keşif resimlerini elde etmişti.

I.Dünya Savaşı Öncesi Gelişmeler
1909 yılında Amerikalı bir mucit olan Elmer Sperry uçuş halindeki uçakların dengesini sağlamak amacıyla cayroskopik aletler dizayn etmeye başlaması Birleşik Devletler Donanması’na, pilot ihtiyacı olmadan uçuş yapılabileceği fikrini uyandırmış ve bir ‘uçan torpido’ dizayn edilmesi konusu üzerinde çalışmalar başlamıştır.
Bu amaçla gerçekleştirilen Curtiss-Sperry’in uçan torpidosu ilk uçuşunu Aralık 1917’de gerçekleştirdi. İngiltere’de de buna benzer çalışmalar yapılmaya başlanmıştı. Ancak o günün teknolojisinin, güven veren bir güdümlü silah yapılmasının zorlaştırması nedeniyle, pilotsuz sistemlerin uçaksavar topçusunun eğitiminde kullanılabilecek bir hedef olarak kullanılmasına karar verilmişti.
II.Dünya Savaşı Öncesi Gelişmeler
1939 yılında Alman Dr. Fritz Gosslau iki uçaktan oluşan bir sistem kurdu. Bu sisteme göre bir uçakta, pilot ve diğer uçağı kontrol edebilecek radyo olacak, diğer uçakta ise pilot olmayacaktı. Pilotsuz uçak taşımış olduğu yaklaşık 1 tonluk bombayı ilgili hedefe bırakabiliyordu.
Geliştirilen bu sistemler ileride, üzerinde taşıdığı mühimmatı hedefe bıraktıktan sonra üsse geri dönebilecek silahlı ve pilotsuz savaş araçlarının temelini oluşturacaktı.

1942 yılı Mart ayında üretilen TDN-1 adlı drone daha sonra çeşitli aşamalardan geçirilerek 1944 yılının Eylül ayında Bougainville’de Japon korugan ve topçu mevziilerine karşı kullanıldı ancak sonuçlar çok da istenilen gibi olmadı.
2 yıl sonra, Almanların pilotlu bombardıman uçaklarının hedeflerine karşı, uzaktan kumandayla yönlendirmek suretiyle kullanılmak üzere geliştirilen bomba yüklü uçaklar, kalkıştan sonra bombaların aktive edilmesine müteakiben pilotun uçaktan atlaması ve pilotun uzaktan kumanda ile uçağı kontrol etmesi temeline dayanıyordu. Ancak 12 Ağustos 1944 tarihinde proje çerçevesinde modifiye edilen B-24 uçağı daha Manş Denizi’ni geçemeden pilotlarla beraber havada infilak etti.

Soğuk Savaş Dönemi
2.Dünya Savaşı sonrası bomba yüklü olarak uzaktan kumanda ile kontrol edilmeye çalışılan uçaklar, yerini daha çok gözetleme amaçlı kullanılan uçaklara bırakmaya başladı.
Amerika’nın SSCB’nin yanı sıra, dost olarak görmediği ülkeleri izleme ve gözetleme isteği, aynı zamanda insanlı olarak yapılan istihbarat uçuşlarındaki insan kayıpları, İnsansız Hava Araçları sistemlerinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynadı.
1970 yılına gelindiğinde İsrail, İHA üretiminde öncü konuma gelmiş ve ABD’den aldığı 12 Firebee İHA’sını geliştirerek Mısır ile aralarındaki savaşta kullanmış ve başarıya ulaşmıştı.
Yüksek irtifada uçmaya dayanıklı ilk başarılı İHA ise Ryan SPA 147 olmuştur. ABD yapımı olan bu uçak 60 bin feet’ten fotoğraf çekebildiği gibi 8 saatlik görev süresiyle günümüzdeki İHA’ların babası olmuştur.

1980’lerde İsrail’in ürettiği Scout, döner bir mekanizma üzerine monte edilen TV kamerası sayesinde ilk gerçek zamanlı görüntü aktarımı yapan İHA olarak tarihe geçmiştir.
1993 Kasım ayı içerisinde ABD tarafında üretilen Predator isimli orta irtifa kabiliyetli keşif maksatlı İHA’nın, GPS (Global Positioning Systems) sistemini kullanması ve uydu teknolojisi sayesinde görüş hattı ötesinde uçabilmesi İnsansız Hava Araçları’nda yeni bir dönem başlatmıştır.

2000 yılından itibaren Amerika Birleşik Devletleri, keşif için kullandığı araçlara güdümlü tanksavar füzeleri yükleyip bu araçları ‘avcı-katil’ olarak kullanmaya başlamak için çalışmalara başladı ve muharebe alanında bu sistemin ilk kullanımı 2002 Kasım ayında Cibuti’de bir El-Kaide liderini öldürülmesiyle gerçekleştirilmiştir.
Günümüzde ise çok farklı şekilde dizayn edilmiş birbirinden ayrı ebatlara ve özelliklere sahip birçok İHA üretilmeye devam edilmektedir.
kaynak: avialiks