Deniz ve hava taşıtlarında bulunan kabaca bir kayıt cihazı diyebileceğimiz karakutu , kaza sonrası kaza hakkındaki bilgilere ulaşmak ve kaza anının gerçekci bir canlandırmasını oluşturmak amacıyla kullanılmaktadır. Peki karakutu bu işi nasıl yapıyor?
Aslında uçaklarda FDR ve CVR adı verilen iki ayrı karakutu bulunur. FDR , yani “flight data recorder “ sıcaklık , basınç değişiklileri vs. gibi uçuşa dair daha birçok veriyi kaydederken CVR “cockpit voice recorder “ ise , kokpitteki konuşmaları kayıt eder.
Uçak kazası haberlerinde spikerin “kaza hakkındaki bilgilere karakutunun bulunmasından sonra ulaşılacak cümlesi hepimize ilginç gelmiştir. Bir anda son derece önemli bilgiler taşıyan ,gizemli siyah bir kutu gözümüzde canlanır. İşin aslı tam olarak böyle değil. Karakutu genellikle kaza sonrası görsel olarak kolayca fark edilebilmesi amacıyla turuncu olarak imal edilmektedir. İmal edilmesi hakkında biraz teknik bilgi vermek gerekirse yapımında çoğunlukla alüminyum ve plastik kullanılmaktadır. Kokpitteki sesleri ve uçuş bilgilerini kaydeden her iki kutu da paslanmaz çelikten imal edilir.
En ve boyları 25 er santimetre, derinlikleri 12-13 santimetre ,Kalınlıkları ise 6-7 milimetre civarındadır. Çevrelerinde ısıya ve yangına dayanmaları için plastikle çevrili sıvı köpük bulunur. Kullanım onayı alabilmesi için 3 metre derinliğinde su içerisinde 30 gün çalışma, 45 cm derinliğinde kumun altında çalışma,1100 santigrat derece sıcaklıkta yarım saat çalışma ve basınç testlerinden geçebilmesi gerekir.

Karakutu uçakta nerede bulunur ?
Kaza anında uçak enkazından mümkün olan en uzak noktaya düşebilmesi için kuyruk kısmına yerleştirilir.Esasında meydana gelen kazanın aydınlatılması hem kazazedelerin yakınları ve toplum açısından psikolojik etkisinin yanında ,mühendislik açısından da benzer hataların tekrarlanmaması açısından hayati önem arz etmektedir.
Havacılık açısından son derece önemli olan bu cihazlar 1950 lerden bu yana benzer prensiplerle görevlerini yerine getirmekle beraber , son yıllarda meydana gelen örneğin Malezya uçağının enkazına yıllarca ulaşılamaması gibi olaylar “ acaba milyonlarca dolarlık bütcesiyle dev bir sektör olan bu alanda teknolojideki gelişmeler yeterince kullanılıyor mu? “sorusunu akla getiriyor. Bu konuda çalışmalar yapıldığı ve yeni teknolojilerin kullanıldığı QAR (quick access recorder ) adı verilen bir sitemin de bazı uçaklarda opsiyonel olarak kullanıldığı bilinmekte.
Teknolojinin adeta ışık hızında ilerlediği bir çağdayız. Günümüz uçakları , 1950 lerdeki uçaklardan her açıdan çok üstün nitelikler taşımakta . insanoğlunun gökyüzüne özlemi devam ediyor ve biz bir şeyleri uçurmaya devam edeceğiz ve anlaşılan karakutular da daha iyisi yapılana kadar bu serüvende bize yol gösterici olacak.
kaynak: kokpitherald