1931 yılında Peru’da başlayan uçak kaçırma eylemlerine, tarihler 29 Mart 2016 ‘yı gösterdiğinde bir yenisi eklendi. Ancak bu eylem daha önce hiç karşılaşılmamış bir nedenle meydana gelmişti.
Mısır’da, İskenderiye’den Kahire’ye iç hat seferi yapan Egypt Air’a ait A-320 tipi yolcu uçağı 29 Mart 2016 tarihinde bir hava korsanı tarafından kaçırıldı ve Kıbrıs’a yönlendirildi. Uçakta 81 yolcu ve mürettebat bulunuyordu.
Üzerinde patlayıcı bulunduğunu ileri süren bir yolcu, uçağın pilotu Ömer el- Gammal’ı tehdit etmiş ve Larnaka’ya inmesi için zorlamıştı. Uçağın pilotu el – Gammal, yetkililere haber verdikten sonra uçağı Güney Kıbrıs’ın Larnaka Havaalanı’na indirmişti.

Uçağı kaçıran kişi ile ilgili bilgiler ilk başlarda tutarsız olarak aktarılmıştı. Hava korsanı, önce ‘aşık ve romantik talepleri olan bir profesör’ ardından ‘rejim karşıtı ve siyasi talepleri olan eski bir asker’ olarak yansıtıldı.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunanlardan Rum lider Anastasiadis, uçağın kaçırılmasının terör eylemi olmadığını vurgulamış, hava korsanı ile görüşmeleri yürüten Kıbrıslı Rum yetkili, hava korsanının terörist olmadığını ve “aşık birine benzediğini” söylemişti. Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ise ‘Terörist değil, gerizekalı’ değerlendirmesinde bulunmuştu.
Ancak olayın gerçek yüzü sonradan anlaşılmıştı. Korsan, serbest kalıp uçaktan inenlerden bir kişiye Kıbrıslı bir kadına iletilmek üzere, dört sayfalık bir mektup vererek görevlilere iletilmesini sağladı.

Olayı doğrulayan bir Rum yetkili, hava korsanının kendilerine Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde yaşayan eski eşine iletilmek üzere bir mektup verdiğini belirtti.
Larnaka havalimanında saatlerce süren müzakerelerin sonunda tüm yolcuları serbest bırakan hava korsanının, üzerinde bomba düzeneği bulunduğunu iddia ettiği yeleği ise, cep telefonu kılıflarından yaptığı ortaya çıkmıştı.

kaynak: avialiks