Motordaki ilk bölümün adı Hava Giriş Bölümü’dür . Bu bölümün amacı kendisinden sonra gelen kompresör kısmı için gereken havanın teminidir. Serbest hava akışının toplam basıncını minimum kayıpla kompresöre aktarmalıdır. Ayrıca türbülans ve vorteks oluşumunu engellemeli ve kompresörün ihtiyacı olan hava hiçbir zaman kesilmemelidir. Tasarım olarak da çok büyük olmamalı ve minimum geri sürükleyici kuvvet üretmelidir.
Hava giriş kısmı ses altı hızlar için genişleyen bir yapıdadır. Böylece giren havanın hızını yüksek statik basınca çevrilir. Ses üstü hızlarda ise motora giren hava motorun kullanabileceğinden fazladır. Bu yüzden motor hava girişinden önce bu hava giriş kısmında yavaşlatılıp motor hava girişine verilmelidir.
Enerji kaybını önlemek ve sıcaklık artışını minimuma indirmek için giren hava yavaşlatılırken mümkün olduğu kadar az şok dalgasına maruz kalması gerekir. Yani motorun önünden giren hava motor hava giriş kısmına gelmeden hızı düşürülürken enerjisini kaybetmemeye ve sıcaklığını arttırmamaya çalışılır. Bu yüzden hava akışına ve Mach süratine göre değişen giriş şekli en iyi çözümdür. Yani sürate göre farklı hava giriş şekli gereklidir ve bu yüzden şekil değiştirmelidir. Ses altı hızlarda farklı giriş şekli, ses üstü hızlarda farklı giriş şekli ile en uygun hava akışı sağlanır.
Motorun temel yiyeceği hava olduğu için havanın temini çok önemlidir. Özellikle yerde çalıştırmada yan rüzgarı, girişte buz oluşumu yada uçuşta aşırı türbülans gibi hava akış yönünü bozacak durumlarda kompresörün stol olmasına sebep olabilir. Bu yüzden çalıştırma esnasında rüzgarı dikkate almak, anti-ice ‘ı açık tutmak ve uçuşta hava akışını etkileyecek durumlardan kaçınmak çok önemlidir. Ayrıca en önemli tehlike olan FOD’ye karşı tedbir almazsak her yıl pek çok helikopter pilotunun başına inişte çevredeki malzemelerin uçuşması sonucu motorun hava girişinin tıkanması gibi sonuçlar ortaya çıkacağını unutmayalım. Muhtemel en korkunç kazalardan biri aşağıda :
